Özel'in İfşa Ettiği Gizli Tanık Ortaya Çıktı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturma süreci, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarıyla yeni bir boyut kazandı. Özel, bazı medya kuruluşlarında "soruşturmanın kilit ismi" olarak lanse edilen Serdar Haydanlı'nın, gözaltına alındığı sabah, nezarete bile konulmadan serbest bırakıldığını açıkladı. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olay, soruşturmanın adil yürütülüp yürütülmediği konusunda soru işaretleri doğurdu.

İBB Soruşturmasının Arka Planı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik soruşturma kapsamında 106 kişi gözaltına alındı. Soruşturma sürecinde, İBB’ye ihale alan firmalar ve yöneticiler mercek altına alınırken, Özgür Özel bu operasyonların siyasi saiklerle yürütüldüğünü iddia etti. Özel, İmamoğlu’nun hiçbir ihaleye doğrudan imza atmadığını, ancak yine de sürecin doğrudan kendisine bağlanmaya çalışıldığını belirtti.

Özel, özellikle ihale süreçlerinde imza atan tüm yetkililerin gözaltına alındığını ve bunun keyfi bir uygulama olduğunu vurguladı. "Eğer bir belediye başkanı, imza atmadığı bir ihale nedeniyle sorumlu tutuluyorsa, Türkiye'de hiçbir belediye başkanı görevine devam edemez," şeklinde konuştu.

Serdar Haydanlı Kimdir?

Serdar Haydanlı, son günlerde soruşturmanın odağındaki isimlerden biri olarak kamuoyunda yer buldu. Özel'in açıklamalarına göre, Haydanlı 2015 yılından bu yana İBB’den ihale alan bir isim. Üstelik sadece İBB ile değil, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile de yakın iş ilişkileri bulunan bir figür.

Özel, Haydanlı’nın Cumhuriyet’in 100. yıl kutlamalarında İletişim Başkanlığı tarafından yetkilendirilmiş tek isim olduğunu öne sürdü. Özel’in ifadesine göre, bu kişi 29 Ekim kutlamalarındaki "Türkiye Yüzyılı" kampanyaları kapsamında milyonlarca liralık işler üstlenmişti. Ancak hakkında iddialar bulunmasına rağmen gözaltına alındığı gün serbest bırakılması, soruşturmanın çifte standartlara dayalı olduğunu düşündürdü.

Gizli Tanık Beyanları ve Algı Operasyonları

Özel, soruşturmanın dayandırıldığı temel unsurların büyük kısmının "gizli tanık" beyanlarına dayandığını belirtti. Özel’e göre, gizli tanıkların ifadeleri gerçekleri yansıtmaktan uzak ve hukuki süreçleri manipüle etmeye yönelik.

Bazı şirketlerin naylon fatura kestiği iddiasıyla soruşturma kapsamında incelendiğini dile getiren Özel, "Eğer gerçekten naylon fatura kesildiyse, faturalar ortada olur ve ilgili şahıslar hakkında hukuki işlemler yapılır. Ancak burada belirli isimler suçlanırken, bazı isimlerin adeta korunması dikkat çekiyor," dedi.

Serbest Bırakılma Süreci ve Soru İşaretleri

Özel, Haydanlı’nın gözaltına alınmasının ardından herhangi bir sorgu sürecinden bile geçirilmeden serbest bırakıldığını belirterek, bu kararın kim tarafından ve hangi gerekçeyle alındığını sorguladı. "Bu kişi şubeden serbest. Nezarete bile konulmadan bırakıldı. Sabah gözaltına alındığında kimleri aradı, kimlerle görüştü? Bunların hepsinin araştırılması gerekiyor," dedi.

CHP lideri, bu sürecin yalnızca Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan siyasi bir operasyon olduğunu savunarak, "Eğer burada bir suç varsa, neden yalnızca belli isimler soruşturuluyor? Neden birileri korunuyor?" diye sordu.

Medyanın Tavrı ve CHP’nin Mücadelesi

Özel, özellikle bazı medya kuruluşlarının taraflı yayınlar yaptığını belirterek, medyanın soruşturmayı nasıl ele aldığını eleştirdi. "Bu haberleri yandaş medya kuruluşlarında arasanıza! Birkaç gün önce bu haberleri yapanlar, şimdi tüm haberleri sildiler," diyerek hükümete yakın medya organlarının çelişkili tutumlarını ifşa etti.

Özel, medya kuruluşlarına seslenerek, "Ya tarafsız olun ya da bundan sonra karşınızdayız. Eğer objektif haber yapmazsanız, halkın gücüyle karşılaşacaksınız," şeklinde sert bir çıkış yaptı. CHP’nin bu süreçte hukuk mücadelesini sürdüreceğini belirten Özel, soruşturmanın takipçisi olacaklarını vurguladı.

Sonuç ve CHP'nin Tavrı

İBB’ye yönelik yürütülen soruşturma, yalnızca yerel yönetimlerin değil, aynı zamanda Türkiye’de hukuk sisteminin tarafsızlığı konusundaki tartışmaları da alevlendirdi. Özgür Özel’in açıklamalarına göre, süreç yalnızca bir yolsuzluk davası değil, aynı zamanda siyasi bir hesaplaşma olarak işliyor.

Serdar Haydanlı’nın hızla serbest bırakılması, soruşturmanın çifte standart içerdiğini düşündürürken, Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye yetkililerine yönelik operasyonların siyasi bir hamle olup olmadığı sorusu kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Önümüzdeki günlerde bu sürecin nasıl ilerleyeceği, hukukun üstünlüğü ve siyasi rekabet açısından büyük önem taşıyacak.