KÜÇÜK ÇOCUKTAN BÜYÜK DERS

KÜÇÜK ÇOCUKTAN BÜYÜK DERS



Murat Genç bir delikanlıydı ve mendil satıyordu. “abla – abi mendil alır mısın?” sorusu ile aldığı cevaplar onun yaşamının tüm hikayesiydi aslında; ya da dışarıdan öyle görünüyordu… “Mendil alır mısın abi?” diyerek yanıma yaklaştı.

Ben ise..“hayır teşekkür ederim. Mendilim var” dedim. Murat ise “al olsun yarın kullanırsın” dedi gülümseyen yüzüyle. Ben de “ne kadar” diyip sonrasında parayı uzattım ve “mendil kalsın ihtiyacım yok” dedim. Murat bu cevaba biraz kızarak “ben dilenci değilim, olmaz öyle şey” dedi. “Peki” diyerek mendili aldım ve ismini sordum. İsminin Murat olduğunu öğrendikten 19 yaşında olduğunu öğrendim. “Annen baban yok mu?” diye sorduğumda ise annesini ve babasını hiç tanımadığını da üzülerek öğrendim. “Nerede oturuyorsun, nerede yaşıyorsun?” diye sorduğumda ise bana “her yerde” cevabını verdi.

“Nasıl her yerde?” sorusuna ise “sizin gibi kendimi baskılamıyorum her yerde yaşıyorum” dedi. Mendilleri kimden ve ne kadar aldığını sorduğumda Sakallı Mehmet Amca’dan 50 kuruşa aldığını söyledi. “Sen bu işten para kazanmıyor musun?” diye sorduğumda ise “karşılıksız iyilikten ne anlarsınız siz” dedi gülümseyerek. Sonrasında şöyle devam etti; “bir gün bir abla ağlıyordu ve yanına yaklaşarak mendil ister misin diye sordum bana –defol git başımdan- dedi ama ben ona mendil satmayacaktım ihtiyacı var diye verecektim ve ondan gizli çantasına mendil koydum” dedi. Bende hem şaşırmış hem duygulanmış bir şekilde “bana bir yıllık mendil ihtiyacımı sağlar mısın? Parasını peşin olarak vereyim sana” diye sordum.

Bana “hayır” diyerek mükemmel bir cevap vermişti. Başını iki yana salladı ve hem biraz kızgın ama hala yüzünde gülümseme devam ediyor şekilde bu sefer “olmaz” dedi. “Bütün mendilleri alırsan o vakit bütün günlerimi de satın almış olursun. Satılık olan şey sadece mendiller, benim günlerim değil” dedi. “Bırak o günlerim bana kalsın” diyerek adeta hüzne boğmuştu beni…

Kaynak:gazetetarafsiz.com
Devamını oku » »

Yorum Yap