KILIÇDAROĞLU KENDİSİNE HAKARET EDEN GENCİ BULUP BAKIN NE YAPTI

Kılıcdaroğlu o genci buldu.

CHP Bingöl Solhan İlçe Başkanı Mehmet Canlı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine hakaret eden kız çocuğuna yazdığı mektubu paylaştı. Kılıçdaroğlu, “Paylaşımın içeriği hakaret olsa dahi hiçbir çocuğumuzun hâkim karşısında yargılanmasına gönlüm razı olmaz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendisine sosyal medya üzerinden hakaret eden ve avukatlarının başvurusu üzerine hakkında soruşturma başlatılan kız çocuğuna mektup yazdı. Mektubu, sosyal medya hesabından CHP Bingöl Solhan İlçe Başkanı Mehmet Canlı paylaştı.

Kılıçdaroğlu'nun kendisine hakaret eden kız çocuğuna yazdığı mektupta "Paylaşımın içeriği hakaret olsa dahi hiçbir çocuğumuzun hâkim karşısında yargılanmasına gönlüm razı olmaz" dediği görüldü.

Kılıçdaroğlu'nun yazdığı mektupta şu ifadeler yer aldı:

"Sevgili H., Facebook sayfandan bana hakaret ettiğin iddiasıyla hakkında Ankara Çocuk Mahkemesi’nde ceza davası açıldığını öğrendim. Sosyal medya hesaplarından yapılan hakaretlere ilişkin, avukatlarımın şikâyet dilekçeleri üzerine soruşturma yürütülmekte ve davalar açılmaktadır.

Hakaret edenlerin kimlikleri soruşturma sonunda ortaya çıkmaktadır. Olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğun anlaşılıyor. Siyasal düşüncen, inancın ne olursa olsun, sen ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz genç bir arkadaşımızsın.

Siyasetin amacı ve bizim varlık sebebimiz, sizlere, sizinle birlikte daha özgür, daha aydınlık bir Türkiye hazırlamak olmalıdır.

“ŞİKAYETTEN VAZGEÇMELERİNİ İSTEDİM”

Bu nedenle paylaşımın içeriği hakaret olsa dahi hiçbir çocuğumuzun hâkim karşısında yargılanmasına gönlüm razı olmaz. Şüphesiz yargı kararı olmadan senin bu suçu işlediğini peşinen ifade etmem evrensel hukuka ve vicdana aykırıdır.

Ancak suç tarihinde yaşı küçük bir evladımızın soruşturma sonunda ulaşılan delillere göre hâkim karşısına çıkıp kendini savunmak zorunda kalması dahi gönlümün kabul edebileceği bir husus değildir. Avukatlarıma talimat verip derhal şikâyetten vazgeçmelerini istedim.

“KUTUPLAŞMANIN OLMADIĞI BİR ÜLKE…”

Sizlere, kutuplaşmanın olmadığı, barışın, kardeşliğin hâkim olduğu, uzlaşma dili ve kültürünün yerleştiği bir ülke teslim edebilirsek gönül rahatlığı içerisinde görevimizi yaptığımızı düşünebileceğim.