HÜKÜMET EYT YAŞINI ÇOK NET AÇIKLADI

HÜKÜMET EYT YAŞINI ÇOK NET AÇIKLADI

EYT’de en kapsamlı ve gerçekçi düzenlemeyi yapacaklarını ifade eden Bilgin, “İnşallah ocak ayına sarkmaz ve bu ayın sonunda Meclis’in gündemine getiririz” dedi. Bilgin, asgari ücretle ilgili de açıklamada bulundu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde asgari ücret ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için merakla beklenen yaş sınırı şartıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

EYT için kadınlarda 48, erkeklerde 50 yaş sınırı gündemdeyken Bakan Bilgin bugünkü açıklamasında bütçe görüşmelerinde konuya açıklık getireceğini ifade etmişti.

EYT AÇIKLAMASI: ‘İNŞALLAH’A SARILDI!

Bilgin, EYT için “‘EYT ne oluyor?’ diye soruyorlar. EYT konusu Türkiye’nin önündeki en önemli konulardan birisi. Uzamasının sebeplerini söyleyeyim. Herkesi dinliyoruz. en son odaları dinlemeye başladık. Hep bizim açımızdan ele alınan bir konuydu. Doğrudan işverenleri ilgilendiriyor. Öyle talepler geliyor ki. Şunu öteleyin diyenler oluyor. Teknik problemler var. 99 öncesi işe girenleri kapsıyor. O zaman dijital kayıt sistemleri yok. Bunları organize etmeye çalışıyoruz. Kapsamına ulaştığımız zaman, bu ay sonuna kadar getireceğimizi söylemiştim. İnşallah ocak ayına sarkmaz. En kapsamlı düzenlemeyi yapacağımızdan kimsenin endişesi olmasın. 3 tane kriter var. Bütün verileri elimize alıp gerçekçi çalışma yapmamız lazım. Çalışma bittikten sonra kamuoyuyla paylaşacağım. Asgari ücrette çalışanın yanında duracağız. EYT meselesi aynı kapsayıcılıkta olacaktır” ifadelerine yer verdi.

“SENDİKALAŞMANIN ÖNÜNÜ AÇACAK MÜCADELEYİ DESTEKLEMEMİZ LAZIM”

Bilgin’in açıklamalarından satır başları:

Bizim görev alanımızda çalışma ilişkileri ilk sırada yer almaktadır. Endüstriyel ilişkilerde, işçi-işveren ilişkisi önemlidir. Biz devlet olarak nerede duruyoruz sorusu Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren devlet emekçilerinin hukukunu düzenleyecek tedbirleri almaya gayret etmiştir. Cumhuriyet, herkesin cumhuriyetidir. Çalışanlarını koruyan bir sosyal devlet anlayışına dayanmaktadır. Modern toplumda sendikalar en önemli kurumdur.

Emekçilerin örgütlenmesi onları işverene karşı eşit hale getirecek bir müessese olarak düşünülmüştür. Kanunlarımız bu anlayışla işlev görmektedir. Sendikalaşmayı önemli görüyoruz. Türkiye’de kamuda sendikalaşma oranı yüksek sayılabilir, işçilerimizde oran düşüktür.

İŞÇİLERİN YANINDAYMIŞ

Yüzde 14 oranı Türkiye’nin geldiği yere oldukça geri anlayıştır. Neden küçük ve orta ölçekli işletmelerde böyledir. Tutucu bir anlayıştır. Tarımsal toplumdan gelen bir zihniyettir. İşletme herhangi bir mülkiyet aracı değildir. Kamusal sorumlulukları vardır. Bu zihniyet dönüşümünün değişmesi lazım. Buna karşı sendikalaşmanın önünü açacak mücadeleyi desteklememiz lazım.

Bugünde sendiklaşan işyerlerinde örgütlenen işçilere tavırlar var. Bunlar bana ulaştığı zaman sendika kimliğine bakmam. Patronunu ararım arattırırım. Hukuka aykırı hangi işlem varsa üzerine giderim, kapatmak da dahil. İşçilerin yanındayım. Hukukun arkasında durmak görevimizdir. Sendikal özgürlükleri genişletecek düzenlemelere ihtiyaç var. İşverenlerin iş kolu müraacatında keyfilikler var. Oranlara bakıyor ve örgütlenemez diye ya da örgütlenebilir diye iş kolu değişikliği yapıyor. Bizim belirlediğimiz işyerine biz onu tayin edeceğiz. Buralarda sendikalarımızın yanında duracağız.

Geçtiğimiz dönemde kamu işçileri adına yaptığımız toplu sözleşmeleri barış içinde gerçekleştirdik. İmzaladığımız oran neyse enflasyon farkını verecek şekilde düzenledik. Yemek ücretleri çok düşüktü. 55 liraya çıkardık. 51 lira vergi dışı kalan miktarı. Birçok şeyde müdahale ettik. Doğalgaz vs yardımlarına kadar yeniden düzenledik. Kamu çalışmalarına yaptığımız çalışmanın içinde önemli maddeler vardı. 3600 ek gösterge meselesini çözeceğimizi kayıt altına aldık. Meclisin iradesiyle kapsamlı düzenleme yapıldı. 4 meslek grubunu kapsıyordu 6 milyona yakın orana çıkardık. Bu son yıllardaki en köklü sosyal çalışma düzenlemesidir.

ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

Geçen sene enflasyon rakamları önemsiz hale getirdi. İlk asgari ücret düzenlemesinde yüzde 50 oranında artış yaptık, temmuzda yetersiz kaldığını gördük. Aritmetik olarak topladığımız yüzde 80 üzerinde bir artış yaptık. Enflasyon karşısında asgari ücretin reel değeri gerilemiştir. Yeniden görüşmeler başladı biliyorsunuz. Sendikalarımız ve bizim oturduğumuz üçlü masada görüşmeler devam ediyor. Geçen sene de yaptırmıştım. Asgari ücret çalışmaları başlamadan önce kamuoyunun beklentisi nedir diye bir araştırma yapıyorduk. Geçtiğimiz ay başında araştırma yaptırdık.

Ortalama beklenti çok yüksek çıktı. 8 bin lira üzerinde çıktı. İşverenlerin beklentisi rakam 7 bin lira civarında çıktı. Asgari ücret dışında ücret alan işçilerin 7 bin 500 çıktı. Asgari ücretliler de Türkiye ortalamasından bahsediyorum 7 bin 600 çıktı. Bu çalışma bize bir kanaat vermek için. Bizim önümüzdeki asgari ücretle ilgili konuşulan çeşitli rakamlar var ama ben burada komisyon çalışmalarını sürdürürken telaffuz etmem yakışık almaz.

Sık sık asgari ücretlilerin yüzde 60 düzeyinde oluştuğu söyleniyor. Bu doğru değil, asgari ücretlilerin oranı yüzde 38 küsur, geçtiğimiz aya göre. O da küçümsenecek rakam değildir. Ciddiye almamız lazım. Rakamı doğrultmak için söylüyorum. Asgari ücret düzenlemesi sadece asgari ücretlileri ilgilendiren bir konu değildir.

Ciddi bir düzenleme yaptığımızda bütün ücretlilerin aldıkları ücret düzeyleri asgari ücrete göre farklılaşıyor ve yukarı tırmanıyor. Asgari ücret siyaseti aynı zamanda diğer ücretleri belirleyen, düzenleyen etki yaratmaktadır. Asgari ücreti en alt ücret diye tanımlıyoruz, üstteki ücreti düzenlediğinin görülmesini ifade etmek isterim.

KAYNAK:finans.kafapost.com
Devamını oku » »

Yorum Yap