BANA SAHİP ÇIKMAZSANIZ AK PARTİ'Yİ YAKARIM
İşte Necati Doğru’nun Sedat PekerSüleyman SoyluTayyip Erdoğan üçgeninde gündemine yönelik o çarpıcı satırları:
Tarih, bu dönemi de kapatmaya ve yeni bir sayfa açmaya yöneldi. Ortadoğu’da, Dünya’da ve özellikle Türkiye’de önümüzdeki yıllarda üzerinde çok durulacak “karşı devrimin karşı devrimi” yazılmaya başlandı. Atatürk devrimleri dünyaya örnek olmuştu. Atatürk devrimlerini yok eden “karşı devrime karşı devrim” de örnek olacak.
Nereden mi biliyorum?
Olanlara bakıyorum.
Olaylar dile geldi.
Anlatıyor.
Ahmet Davutoğlu, Tayyip Erdoğan’ın en yakınıydı. İkisi bir elmanın yarısı gibiydiler. Erdoğan ona hem partiyi hem başbakanlığı vermişti. Aynı yoldan kol kola, aynı davanın adamı olarak “Atatürk Cumhuriyeti’ni İslamcı Cumhuriyet’e dönüştürmek” için birlikte yürümüşlerdi. Ahmet Davutoğlu, Saray’dan birisi, içeriden; bütün üst kadroyu, ihtiraslarını, emellerini, kibirlerini, ilke, iman, ahlak, beden, beyin, ruhlarını ve çaplarını en iyi o tanıyor, biliyor.
★★★
Şunları söylüyor:
“Kurtlar sofrası kuruldu.
Birbirini yiyorlar.
Bunlar gücü bırakmaktan korkarlar, korkuyorlar. Çünkü kurtlar sofrasının son aşamasına geliyoruz, düşen düşene onun için herkes o sofrada kalmaya çalışıyor. Binali Yıldırım, Süleyman Soylu, Berat Albayrak bir iktidar mücadelesine girdiler. Açıklamalarından anlaşılan Soylu, Albayrak’a karşı mücadelesinde bir dönem Sedat Peker’i kullandı. Peker de “Biz seninle ortaktık, niye şimdi bunu
yapıyorsun” diye meydan okuyor. Soylu da Erdoğan’a ve partiye “bana sahip çıkmazsanız AK Parti’yi yakarım” diyor. Muammer Güler’in para sayma makinasını gündeme getiriyor. Bunun üzerinden Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanı’na mesaj veriyor. Kurtlar sofrasında düşen düşene. Hepsi ben düştüysem onu da aşağı indireyim ki, onu yesinler diyor. Soylu bakıyor kendi düşüyor, Ağar’ı aşağı
çekiyor. Ağar düşerken “mafya” deyip Soylu’yu aşağı çekiyor. Ağar’ın sisteme girmesine de Soylu aracılık etti…”
Ahmet Davutoğlu:
“Derinlik” hocası.
Derinlikli bakıyor.
İslamcı karşı devrim çocuklarını yemeye başladı ve Davutoğlu bunu görüyor. Halkın büyük çoğunluğu da olanı biteni dikkatle izliyor. Türkiye “Atatürk’ü yeniden keşfetti ve onun gösterdiği ileri medeniyet (ileri laik demokrasi, tam bağımsızlık, bölünmez bütünlük) hedefine yeniden daha bilinçli sarıldığı” için Davutoğlu da yaptığı hatayı onarmayı bir aydın namusu saydı.
Tayyip Erdoğan bitti.
Ona gençler inanmıyor.
İmanlı insanlar inanmıştı!
Onlar da artık inanmıyor.
★★★
İmanlı Müslümanların büyük çoğunluğunda; “İslam’ı iktidara getireceğini söyleyenler kendilerini iktidara getirdi ve gitmemek için şimdi birbirini yiyorlar” gerçeğine vardılar. Muğla’nın Fethiye İlçesi’nde Din Kültürü Öğretmeni (hocası) elinde uzun namlulu dürbünlü tüfekle fotoğraf çektirip altına “Biz de senin emrindeyiz Ağa… 600 metreden nokta atışı, 800 metreden kola bacağa….” cümlelerini yazıp sosyal medya hesabından yayımlamasını Kuran’daki ayetlerin ve Hz. Muhammed hadislerinin hiçbirine uymadığını görüyorlar. “Gerçek İslam bu mu?” sorusu da çokça sorulmaya başlandı. Yeni yazılmakta olan “karşı devrimin karşı devrimi Ortadoğu’daki İslam ülkelerinde dinin yerini de yerli yerine oturtmaya” hazırlanıyor.
Tayyip Erdoğan, zamanı terse akıtmak istedi. Tutturamadı. Kadrosu birbirini yemeye başladı. Zaman terse akmadı.
Tayyip Erdoğan bitti.
Muğla’nın Bodrum İlçesi’ne bağlı Mumcular Mahallesi’nde yaşayan ve önce MHP’den iki dönem ve ardından AKP’den bir dönem Mumcular Belediye Başkanlığı yapan evli ve üç çocuk babası 51 yaşındaki Kazım Avcı, dün “Benim için AK Parti artık AK değildir” diyerek partisinden istifa etti.”
AKP SEÇMENİNİN TAVRI DEĞİŞİYOR…
Öte yandan yapılan son bir araştırma da ise katılımcıların yüzde 75,4’ünün “Türkiye’nin durumu geçen yıla göre daha kötü” olduğunu düşündüğü ortaya çıktı.
Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin 7 ilde 3 bin 140 görüşme yapılarak gerçekleştirilen mayıs ayı gündem araştırmasının sonuçlarını yayımladı. Araştırma sonucu değerlendiren Sosyal Araştırma Merkezi Araştırmalardan Sorumlu Genel Koordinatörü, siyaset bilimci Doç. Dr. Derya Kömürcü ” 2018’de AKP’ye oy vermiş seçmenin önemli bir kesiminin kararsızlar ya da oy vermeyecekler içinde tanımladığını görüyoruz. Bu kaçınılmaz bir şekilde AKP’den koptuğu anlamına gelmez ama bu aynı zamanda ‘oradan vazgeçmeye niyetim var, hangi partiye yöneleceğimi bilemiyorum’ demek aynı zamanda.” dedi. Birgün’den Gökay Başcan’ın haberine göre; seçmen, kötü yönetimin sorumlusu olarak önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni, ardından da bu sistemi getiren ve uygulayıcısı olan AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı görüyor. Ayrıca, her iki seçmenden biri de erken seçim istiyor. Yapılan araştırma ülkedeki kötü gidişattan yurttaşların duyduğu rahatsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi. “Sizce Türkiye’nin durumu geçen yıla göre bu yıl daha mı iyi oldu, daha mı kötü oldu, yoksa aynı mı kaldı? Sorusuna katılımcıların yüzde 75,4’ü ‘daha kötü oldu’ derken yüzde 15’i ‘aynı kaldı’ cevabını verdi. Daha iyi oldu diyenlerin oranı ise yüzde 8,8’de kaldı.
Devamını oku » »